Senede dayanan bir borçla ilgili icra takibi başlatıldığı takdirde, icra memuru bu senedin borçlusunun kim olduğunu araştıramaz. Alacaklının istemi üzerine sadece senette imzası bulunduğu iddia edilen borçluya bir ödeme emri gönderir. Ancak senetteki imza gerçekte ödeme emri gönderilen kişiye ait olmayabilir veya imza sahte olabilir. Böyle durumlarda senetteki imzanın kendisine ait olmadığının nasıl ileri sürüleceği konusunda akıllara soru işaretleri gelmektedir. Yazımızda kısaca bu sorulara yanıt vermeye çalıştık.
Hangi Senetlerdeki İmzaya İtiraz Edilebilir?
Her senetteki imzaya ödeme emrine itiraz usulüyle itiraz edilmesi mümkün değildir. Sadece âdi senetlerdeki imzalar itiraz yoluyla inkâr edilebilir. Kambiyo senetleri (çek, bono, poliçe gibi) altındaki imzaya itiraz edilmesi de mümkündür. Ancak örneğin; noterlikçe imzası tasdik edilmiş bir senetteki imzaya bu şekilde itiraz edilemez. Böyle bir durumda senedin sahteliği için ayrı bir dava açılarak sahte olduğuna dair mahkeme kararı alınması gerekmektedir.
(Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 208/4).
Senet Altındaki İmzaya İtiraz Edilmesi Mümkün Müdür?
Borç senedinde yer alan imzanın kendisine ait olmadığını ve bu sebeple senetteki borçtan sorumlu tutulamayacağını düşünen kişi, senette yer alan imzaya itiraz edebilir. Bu bir çeşit ödeme emrine itiraz prosedürüdür. Ödeme emri tebliğ edilen kişi, ödeme emrinde yazılı borca ve/veya borcun dayanağı olan âdi senet altındaki imzaya itiraz edebilir.
İmzaya İtiraz Edilmesinin Sonucu Nedir?
İmzaya itiraz hâlinde icra takibinin türüne göre farklı sonuçlar doğar. Şayet genel haciz yoluyla ilamsız takipte imzaya itiraz edilirse, başlamış olan icra takibi durur. Alacaklı icra takibine devam edemez. Alacaklının icra takibine devam edebilmesi için itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna başvurması gerekir.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmışsa, takibin dayanağı olan çek veya bono üzerindeki imzaya itiraz edilmesi hâlinde icra takibi kendiliğinden durmaz. İmzaya itiraz sadece (varsa) haczedilen malların satışına engel olur. Burada icra mahkemesine yapılan imza itirazı üzerine icra hâkimi, itiraz dilekçesi ve eki belgelerden imza itirazının ciddi olduğu kanaatine varırsa, esas hakkında karar verinceye kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına karar verebilecektir. Bu takdirde de alacaklı icra takibine artık devam edemez. Yargılama sonucunda mahkeme imzanın borçluya ait olmadığına karar verir ve imzaya itirazı kabul ederse, icra takibi durur ve bu kararın kesinleşmesi üzerine de icra takibi iptal edilir. Şayet borçlunun malları haczedilmiş durumdaysa bu mallar üzerindeki hacizler de kalkar.
İmzaya İtiraz Nerede ve Nasıl Yapılır?
İmzaya itiraz takibin başlatıldığı icra dairesine yapılmalıdır. İmzaya itirazın ayrıca ve açıkça yapılması gerekmektedir. Yapılan itirazda açıkça imzaya itiraz edildiğinin mutlaka belirtilmesi gerekmektedir. Örneğin; “senetteki imza bana ait değildir, itiraz ediyorum”, “imzaya itiraz ediyorum”, “imza sahtedir”, senet altındaki imzayı inkâr ediyorum” şeklindeki ibareler, yapılan itirazın imzaya itiraz olduğunu açıkça belli eden ifadeler kullanılmalıdır. Aksi takdirde yapılan itiraz imzaya değil borca itiraz olarak kabul edilir ve bu noktadan sonra artık bir daha imzaya itiraz edilemez.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takiplerde ise imzaya itirazın icra mahkemesine bir dilekçeyle yapılması gerekir. Yukarıda imza itirazı beyanının nasıl olması gerektiğiyle ilgili yapılan açıklamalar bu takip yolu bakımından da geçerlidir.
(İcra ve İflâs Kanunu madde 60/3, 62, 168/4)
İmzaya İtiraz Kaç Gün İçinde Yapılmalıdır?
İmza itirazının genel haciz yoluyla ilamsız takiplerde, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde yapılması gerekmektedir. Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takiplerde çek veya bono üzerindeki imzaya itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde yapılması gerekir.
(İcra ve İflâs Kanunu madde 62, 168/4, 170/1)
İmza İtiraza Uğradığı İçin Duran İcra Takibine Devam Etmenin Yolu Var Mıdır?
İmzaya itirazı ortadan kaldırmak için alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın geçici kaldırılması talep edebilir. Bu talebin alacaklı tarafından itirazın kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 6 ay içinde yapılması gerekmektedir. Alacaklı genel mahkemelerde bir alacak davası da açabilir. Dava açılmış olması doğrudan doğruya itirazın kaldırılmasına yetmese de sonuçta alınacak olan lehe hüküm sayesinde alacaklı alacak hakkına kavuşabilecektir.
(İcra ve İflâs Kanunu madde 68/a)
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.