Kendisine bir ödeme emri gönderilen kişi, bu belgenin ne anlama geldiğini ve bu belgenin gönderilmesinin hukuksal sonuçlarını anlamakta güçlük çekmektedir. Oysa ödeme emrinin tebliğ edilmesinin ardından çok kısa süreler içinde harekete geçilmesi ve gerekli işlemlerin yapılması gerekir. Aksi takdirde gerçekte borçlu olmadığı hâlde alacaklıya ödeme yapmak zorunda kalınması veya bu borç için malların haczedilip satılması gibi olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Bu türden geri dönülmesi ve telafisi zor sonuçlarla karşılaşılmaması için ödeme emri ve ödeme emrine itiraz prosedürünün iyi anlaşılması gerekmektedir. Bu bültende konuyla ilgili en çok merak edilen kilit soruların yanıtlarını sizler için derledik.
Ödeme Emri Nedir?
Ödeme emri borçlu olduğu düşünülen kişiye alacaklı tarafından gönderilen bir tür “borcunu öde” ihtarıdır. Ödeme emri icra daireleri tarafından gönderilmektedir. Alacaklı kişinin icra dairesine müracaat etmesiyle borçluya karşı başlatılan icra takibinin de ilk basamağıdır. Ödeme emrinde borçlu ve alacaklının kimlik bilgileri ve adresi, borç tutarı, borcun ödeneceği icra dairesine ait banka hesap bilgileri, bu borcu ödemek için borçluya tanınan süre ve borçlunun bu borca itiraz etmek için ne kadar zamanı olduğu gibi bilgiler yer almaktadır.
(İcra ve İflâs Kanunu madde 60)
Ödeme emriyle istenen borç hukuken kesin ve ödenmesi gereken bir borç mudur?
Bir ödeme emri gönderilmiş olması, gönderilen kişinin gerçekten borçlu olduğunu ispat etmez. Ödeme emriyle istenen borç henüz hukuken kesinleşmiş bir borç değildir. Bu borcun kendisine ait olmadığını ya da böyle bir borcu olduğu halde bunu daha önce alacaklıya ödemiş olduğunu düşünen borçlu bu borca itiraz edebilir. Borçluya karşı başlatılmış olan icra takibinin türüne göre, borçlunun yaptığı itiraz farklı sonuçlar doğurur. Genel haciz yoluyla takiplerde borca itiraz edilmesi halinde bu itiraz icra takibini durdurur. Alacaklının harekete geçerek borçlunun itirazının kaldırılması veya itirazın iptalini sağlamaması halinde, borçlu bu borcu icra takibi sürecinde ödemek zorunda kalmaz.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takiplerde ise itiraz edilmesi halinde icra takip işlemleri durmayacağından borçlu malları haczedilebilir, ancak satılamaz. İtirazla birlikte takibin durup durmayacağına icra mahkemesi karar verecektir.
(İcra ve İflâs Kanunu madde 61, 62)
Kendisine Ödeme Emri Gönderilmiş Kişi Borçlu Olmadığını Düşünüyorsa Ne Yapmalıdır?
Ödeme emrini tebliğini alan kişi şayet bir sebeple borçlu olmadığını düşünüyor ya da hakkında başlatılan takibin haksız ve hukuka aykırı olduğuna inanıyorsa ödeme emrine itiraz etmelidir. İtiraz, icra takibinin türüne göre icra dairelerine ya da icra mahkemelerine yapılmaktadır.
(İcra ve İflâs Kanunu madde 62, 63)
Ödeme Emrine İtiraz Sebepleri Nelerdir?
Kendisine ödeme emri gönderilen kişi ödeme emrinde yer alan borcun daha önce ödendiğini, borcun vadesinin henüz gelmediğini, borcun zamanaşımına uğradığını, böyle bir borcun hiç olmadığını, takip konusu bir senet ise bu senedin bedelsiz (hatır senedi) olduğunu ya da kendisine ödeme için süre verilmiş olduğu gibi sebepleri öne sürerek borcun aslına, faizine veya her ikisine itiraz edebilir. Bunlardan başka borçlu icra dairesinin yetkisiz olduğunu, kendisine karşı aynı borç için daha önce başlatılmış ve devam etmekte olan bir başka icra takibinin daha bulunduğunu ileri sürerek ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu bu itirazlardan birbiriyle çelişmeyen birkaç tanesini aynı anda ileri sürebilir.
Ödeme Emrine İtiraz Süresi Kaç Gündür?
Ödeme emrine itiraz süresi icra takibinin türüne göre değişmektedir. Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte itiraz süresi (bazı hâllerde) 5 gün iken, genel haciz yoluyla takiplerde genel itiraz süresi olan 7 günlük sürede ödeme emrine itirazların yapılması gerekir. Bu süreler kesin süreler olup, sürelerin kaçırılması halinde borçlu tarafın itiraz hakkı düşer.
(İcra ve İflâs Kanunu madde 62, 168/4)
Ödeme Emrine İtiraz Nereye Yapılmalıdır?
Ödeme emrine itiraz genel haciz yoluyla takiplerde icra dairesine yapılmalıdır. Eğer kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip sürecinde bir ödeme emri gönderilmişse, itirazın icra mahkemesine yapılması gerekir.
Ödeme Emrine Süresinde İtiraz Edilmesinin Sonucu Nedir?
Şayet ödeme emrine süresi içinde itiraz edilirse, genel haciz yoluyla ilamsız takiplerde borçlunun yaptığı bu itiraz icra takibini durdurur. Alacaklı takibe devam ederek borçlu mallarının haczini isteyemez. Alacaklının borçlunun mallarının haczini isteyebilmesi için borçlunun itirazının kaldırılması için icra mahkemesine başvurması veya itirazın iptali için dava açması gerekir. Bu süreçlerin sonucunda alacaklı haklı çıkarsa ancak icra takibine devam edebilecektir.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takiplerde ise ödeme emrine itiraz edilmesi sadece hacizli malların satışına engel olur. Satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmaz. Örneğin, ödeme emrine süresinde itiraz edilse dahi borçlunun mallarının haczi bu itiraz nedeniyle durmaz, mallar haczedilir. Fakat haczedilen mallar satılamaz.
(İcra ve İflâs Kanunu madde 66, 67, 68, 169, 170).
Ödeme Emrine Süresinde İtiraz Edilmezse Ne Olur?
Ödeme emrine süresinde itiraz edilmezse artık itirazda bulunulamaz. Zira, ödeme emrine itiraz için öngörülmüş olan 7 süre kesin ve hak düşürücü süre niteliğindedir. Ödeme emrine itiraz edilmemesi sonucu ödeme emri kesinleşir ve alacaklı borçlunun mallarının haczedilmesini isteyebilir. Borçlu bu durumda ancak genel mahkemelerde menfi tespit davası açarak borcu ödemekten kurtulmaya çalışabilir. Fakat dava açması icra takibinin devamına yine de engel olmayacaktır. Bir yandan dava sürerken diğer yandan icra takibi de devam eder ve çoğunlukla icra takibi daha önce sonuçlanacağından henüz dava karara bağlanmadan önce borçlu, alacaklıya ödeme yapmak zorunda kalabilir. Bu takdirde haksız yere ödemiş olduğu parayı alacaklıdan geri alabilmek için istirdat davası açabilir veya mevcut menfi tespit davası istirdat davasına dönüştürülür.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takiplerde ödeme emrine itiraz icra takibini otomatikman durdurmadığı için alacaklı ödeme emrinin tebliğinden itibaren 10 günlük yasal ödeme süresinin ödeme yapmaksızın geçirilmesiyle borçlunun mallarının haczini isteyebilir. Burada haciz istemek için alacaklının ödeme emrinin kesinleşmesini beklemesine gerek yoktur.
(İcra ve İflâs Kanunu madde 66, 67, 68, 168).
Ödeme Emrine Süresi Geçtikten Sonra İtiraz Edilmesinin Bir Yolu Var Mıdır?
Ödeme emrine yasal süresi içinde itiraz edemeyen borçluya gecikmiş itiraz adı verilen bir imkânla süresi geçtiği halde itiraz hakkı tanınmaktadır. Ancak her durumda süresinden sonra gecikmiş itiraz yapılması mümkün olmayıp, bu konuda Kanun’da aranan şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Gecikmiş itiraz yapılabilmesi için borçlunun kusuru olmaksızın elinde olmayan bir engel nedeniyle süresinde ödeme emrine itiraz edilememiş olması gerekmektedir. Gecikmiş itirazın engelin ortadan kalkmasından itibaren 3 gün içinde icra mahkemesine yapılması gerekmektedir. Ancak her hâlükârda haczedilen mallar satılana kadar gecikmiş itiraz yapılabilir. Satış gerçekleştikten sonraki aşamada gecikmiş itiraz yapılamaz. Yapılan itirazda ödeme emrine süresinde itiraz edilememesinin sebepleri ve ispatıyla ilgili bilgi ve belgelerin mutlaka mahkemeye sunulması gerekir. Mahkeme yapılan itirazı kabul ederse, icra takibi durur.
(İcra ve İflâs Kanunu m. 65).
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.