7327 Sayılı İcra Ve İflâs Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Yürürlüğe Girdi

 

İcra ve İflâs Kanunu’nda yapılması planlanan değişiklikler 09.06.2021 tarihinde TBMM’de kabul edilerek yasalaştı. Yeni düzenlemeyle getirilen değişiklik ve yeniliklerden ana başlıklar ise şöyle;

 

İflâs Aşamasında İşletme Ve Malların Satışına İlişkin Düzenleme (İik M.241/3)

 

İflâs tasfiyesi aşamasında bazı işletmelerin ve malvarlığının parçalanarak satılmasının ekonomik olarak değer kaybına neden olduğu, bu durumun da hem alacaklı hem de borçlu bakımından dezavantaj oluşturduğu gerekçesiyle aşağıdaki değişiklikler öngörülüyor;

 

  • Ticari ve ekonomik bütünlük arz eden ya da bir bütün hâlinde satıldığı takdirde daha yüksek gelir elde edileceği anlaşılan mal ve haklar ile bu mal ve hakları bünyesinde bulunduran işletmelerin bir bütün olarak satılması kuralı getiriliyor. Satışta işletmenin devamlılığı ve ekonomiye olan katkısı da gözetilecek. Mal ve hakların ayrı ayrı satılması ise ancak bir bütün hâlinde satışın gerçekleşmemesi hâlinde mümkün olacak. Madde metninin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ise Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir Yönetmelik ile düzenlenecek.

 

Konkordato Sürecine İlişkin Düzenlemeler (İik M. 295, 296, 297, 308)

 

Konkordato sürecinin başarı şansının artırılması ve daha işlevsel hâle getirilmesini amaçlayan bir dizi yeni düzenleme hüküm altına alınıyor. Maddeler halinde inceleyecek olursak;

 

  • İİK madde 295’e eklenen hükümde, rehinli malın konkordato projesine göre işletme tarafından kullanılması öngörülmüyor veya kıymeti düşecek ya da muhafazası masraflı olacak ise satışına mahkeme tarafından izin verilebileceği düzenlemesine yer veriliyor. Yeni düzenlemeye göre mahkeme, satışa karar vermeden önce komiserin görüşü ile alacaklılar kurulunun muvafakatini almak zorunda. Satışa karar verilmesi halinde, satış sonucu elde edilecek gelirden rehinli alacaklıya rehin bedeli kadar ödeme yapılacak.

 

  • İİK madde 297’de yapılan değişiklikle, konkordato sürecinde borçlu şirketlerin işlem ehliyetlerine kısıtlamalar getiriliyor. Buna göre, borçlu mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemeyecek, kefil olamayacak, ivazsız tasarruflarda bulunamayacak; taşınmazını, işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden taşınırını ve işletmenin devamlı tesisatını devredemeyecek ve takyit edemeyecek. Bu işlemler borçlu tarafından yapılsa dahi hükümsüz sayılacak.

Aynı hükümle, mahkemeye bu işlemler için borçluya izin vermeden önce konkordato komiserinin görüşü ile alacaklılar kurulunun muvafakatini alma zorunluluğu getiriliyor.

 

  • İİK madde 296’ya bazı eklemeler yapılarak konkordato sürecinde mevcut sözleşmelerin durumuyla ilgili yenilikler getiriliyor. Buna göre;

Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerin devam etmesi ilkesi benimseniyor. Hemen ardından bu duruma bir istisna getiriliyor; buna göre, sözleşmeler devam etse dahi, bu sözleşmelerde yer alıp da “borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler”, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmayacak. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemeyecek.

Geçici ve kesin mühlet süresince devam eden sözleşmeler nedeniyle borçlanılan edimler de karşılıklı olarak yerine getirilecek.

 

  • Borçluya, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen aşırı külfetli sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin izniyle herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilme imkânı getiriliyor.

 

  • Geçici mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilmiş borçların, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi tutulmayacağı ve temerrüt hâlinde mühlet sırasında dahi icra takibine konu edilebileceği düzenleniyor. Bu borçlara kredi kurumları tarafından verilen kredilerin de dâhil olduğu madde metninde açıkça belirtiliyor. Söz konusu borçların rehinli alacaklardan hemen sonra, diğer bütün alacaklardan önce ödeneceği; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflâsta ise masa borcu sayılacağı öngörülüyor.

 

  • Yeni düzenlemeye göre, konkordato süreci iflasla sonuçlandığı takdirde, iflas kararını veren mahkeme tasfiyenin basit veya adi tasfiye usulüne göre yapılmasına ve gerektiğinde adi tasfiyenin komiserler tarafından yerine getirilmesine karar verecek. Bu halde iflas idaresine ait görev ve yetkiler ise konkordato komiserleri tarafından kullanılacak.

 

İflâs İdare Memurlarının Belirlenmesi Ve Dosya Sınırlamasına İlişkin Düzenlemeler (İik M.223)

  • İflâs idare memurlarının, bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan iflâs idare memurları listesinden seçilmesi, seçilen iflâs idare memurlarından birinin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir, birinin ise hukukçu olması zorunluluğu getiriliyor. Listeye kayıt için, Adalet Bakanlığı tarafından izin verilen kurumlardan alınacak eğitimin tamamlanmış olması gerekiyor.
  • Bir iflâs idare memurunun, eş zamanlı olarak görev alacağı dosya sayısı beş dosya ile sınırlandırılıyor. İflâs idare memurlarının nitelikleri, denetimi, eğitimi, eğitim verecek kurumlar ve eğitimden muaf tutulacaklar ise Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak Yönetmelik ile düzenlenecek.

Değişiklikler Kanun’un Resmi Gazete’de yayımlandığı 19.06.2021 tarihinde yürürlüğe girdi.

 

Leave a Reply