Giriş:
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 595. ve devam eden hükümleri kapsamında hisse devrini etkileyen hükümler düzenlenmiştir. En önemli şekil şartları olarak pay devrini ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı biçimde yapılması ve imzaların noterce onaylanmasıdır. Elbette bu işlemi takiben esas sözleşmede aksi hüküm bulunmuyorsa genel kurul onayı gerekmektedir.
Devir Sözleşmesinin Yazılı Olup Noterde Onaylanması Unsuru
Pay devri sözleşmesi niteliği itibari ile bir borç doğuran sözleşme olup yazılı olarak düzenlenmesi kanun hükmüdür. Bu kapsamda hem esas sermaye payının devri hem de borç doğuran işlemlerin tamamının yazılı olması kanun gerekçesinde de ayrıca belirtilmiştir. Taahhütler, devir yükümlülüğü veren sözleşmelerin hepsinin devir borcu doğuran işlemler olarak değerlendirilmesi mümkündür bu sebeple yazılı olarak yapılmaları şekil şartıdır.
Esas sermaye pay devir sözleşmesi ve borç doğuran işlemler yazılı olarak yapıldıktan sonra noter onayı aranmaktadır. Noterin içeriği inceleme yetkisi bulunmamakta sadece; imzaların taraflara ait olup olmadığı ve şekil şartlarına bakmak gibi sınırlı yetkisi bulunmaktadır. Hisse devrinin asaleten veya vekaletname ile de yapılması mümkündür yalnız bu durumda vekaletnamede özel yetki bulunması gerekmektedir.
Yan edim yükümlülüklerinin de yazılı olarak yapılması şartı öngörülmüştür. Bunlardan en önemlileri; rekabet yasağı, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullardır. Bu unsurların sözleşmede açık ve net olarak yazılması gerekmektedir. Buradaki amaç, tarafların birbirlerinden talepleri var ise bunu belirtmeleri, aksi halde ek ödeme yükümü ya da başka talepte bulunamayacaklarına ilişkin bir uyarıdır.
Genel Kurulun Onayı Unsuru
Devir kolaylaştırılmak isteniyorsa, şirket ana sözleşmesine hisse devrinin gerçekleşmesi halinde genel kurul onayının gerekmediğine ilişkin hüküm konulursa hisse devrinden sonra ayrıca genel kurul onayı aranmayacaktır. Oysaki pek çok şirket ana sözleşmesinde buna ilişkin hüküm dahi konulmadığından kanun hükmü uygulanmak zorundadır.
Devir zorlaştırılmak isteniyorsa; yine şirket ana sözleşmesine genel kurul onayına ek olarak ağırlaştırıcı hükümlerin konulması da mümkündür. Karar yeter sayısı ağırlaştırılabilir, ek yükümlülükler getirilebilir, mesela devir yapılabilecek kişilere ilişkin sınırlamalar yapılabilir. Ayrıca pay devrinin yasaklanması da ana sözleşmeye eklenmek kaydıyla mümkün olabilir. Bu durumda günün birinde hisse devri istenirse yine ana sözleşmede değişiklik yapılması gerekecektir.
Genel kurulun hisse devrini sebepsiz olarak reddetmesi mümkündür. Ancak; ana sözleşmede kısıtlayıcı hüküm varsa buna göre sebep belirterek reddetmesi mümkündür. Genel kurulun sebep belirtilerek reddi halinde de bu belirtilen sebebin geçerli olup olmadığı yine ihtilaf konusudur. Genel kurulun işi sürüncemede bırakmak için hareketsiz kalması da ihtimaller arasındadır ancak bu durumda kanun 3 ay içinde red kararı verilmediği durumda devrin onaylandığını varsaymaktadır.
Şirket ana sözleşmesinde ek ödeme ve yan ödeme yükümü öngörülmüşse, devralanın ödeme güçlüğünde olduğu için ondan teminat istenmiş olabilir. Bu teminatın verilmeme hali de bir başka red sebebi olabilir. Ancak önemli olan nokta; ek ödeme ve yan ödeme yükümlülüğü konulması koşuludur. Bu koşul yerine getirilmediyse, genel kurul teminat almadığı sebebi ile hisse devrini bu sebebe dayanarak reddetme imkanı bulamayacaktır. Belirtilmesi gereken önemli nokta ise; genel kurulun sebepsiz reddetme hakkı saklıdır.
Limited Şirketin tek ortaklı veya iki ortaklı olduğu durumlarda esas sermaye payının devrinin gerçekleştirilmesi bu iki ortağın veya ortakların temsilcilerinin katılımıyla da gerçekleştirilebilir. Bir ortak diğer ortağa hisselerinin tamamını devredebileceği gibi bir kısmını da devredebilir. İki ortaklık Limited Şirkette kararı alan iki ortaktan başka ortak bulunmadığından, alınan bu kararın Genel Kurul kararı olarak alındığının kabul edilmesinde bir engel yoktur. Çünkü iki ortak dışında bu kararı onaylayacak bir Genel Kurul bulunmamaktadır. Nitekim Prof. Dr. Hami Şener’in bir Yargıtay Kararına dayanarak yapmış olduğu değerlendirmesi şu şekildedir; Bazı istisnai durumlarda, ortaklık sözleşmesinde onaya gerek olmadığı belirtilmese bile, yine de genel kuruldan onay kararı alınmasına gerek olmayabilir. Gerçekten de örneğin payın devri sözleşmesine bütün ortaklar katılmışlar ve muvafakatin bulunmadığını sonradan ileri sürme hakkın kötüye kullanılmasını gerektiren bir davranış niteliğini taşıyorsa, bu halde onay kararı almaya gerek yoktur.
Esas Sermaye Payının Gerçek Değerinin Belirlenmesi
Ticaret kanunu madde 597’in gerekçesinde şirketin, gerçek değerle esas sermaye paylarını almayı önerip, payları kanunen edinmiş kişiyi reddetmesi halinde taraflar gerçek değerde anlaşamayabilirler. Hüküm bu halde gerçek değerin mahkemece belirlenmesini istemiştir denmektedir. Örneğin; tarafların sermaye payı değer bedelini bilerek ya da hileli olarak düşük gösterdiği durumda, mahkeme gerçek sermaye payı bedelini belirlerken her iki tarafın da bu gerçeği bildiğini farz ederek hareket edecektir.
Pay Defterine Kayıt Şekil Şartı Mıdır?
Limited Şirketler; yevmiye defter, defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, ortaklar kurulu kararı veya genel kurul toplantı ve müzakere defteri tutmak zorundadırlar.
Limited Şirketlerde esas sermaye paylarını içeren bir defter bulunur. Bu defterin adı Pay Defteridir. Hisse devri yapıldığı takdirde devrin işleneceği defter Pay Defteridir. Pay Defterinin mahiyeti, şirket payına sahip olanlar açısından ispatı sağlar. Bir başka deyişle, pay defterinde kayıtlı bulunan kişiler, şirket ortağı sıfatını haizdir. Hisse devri, pay defterine ancak Genel Kurul tarafından onaylandığı takdirde işlenebilir. Hisse devrinin pay defterine işlenmesi devrin kurucu unsuru değildir.
Uygulamada sıklıkla karşılaşılan sorunlardan bir tanesi şirketin ticari defterlerine ulaşılamaması halinde hisse devir kararı ve kaydının defterlere nasıl yapılacağıdır. Şirket ortakları arasındaki ihtilaflar nedeniyle, ticari defterleri elinde bulunduran ortak bu defterleri iade etmiyor olabilir. Bununla birlikte defterler kaybolmuş veya çalınmış olabilir. Bu durumda defterlere ulaşılamıyorsa devir işlemi geçersiz mi sayılacaktır? Bu sorunun cevabı hayırdır. Kuşkusuz bu durumda ticari defterler kaybolmuşsa yahut ticari defterleri kötü niyetli olarak iade etmeyen ortağa karşı hisseleri devralan kişinin korunması gerekir.
Pay devrini gerektiren kararların ve devrin belirtilen nedenlerden biriyle ticari defterlere işlenememesi halinde Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ’in 11.maddesine göre: ‘‘Limited şirketlerde müdür veya müdürler kurulunun şirket yönetimi ile ilgili olarak aldığı kararlar genel kurul toplantı ve müzakere defterine kaydedilebileceği gibi ayrı bir müdürler kurulu karar defteri de tutulabilir.’’ Bu hükümle, ticari defterleri iade etmeyen kötü niyetli ortağın devri geçersiz kılma itirazlarının önüne geçilebilecektir.
Devrin Tescil Edilmesi Unsuru
Esas sermaye payı devrinin şekil şartları Türk Ticaret Kanunun 595.maddesinde belirlenmiş olup, bunun dışında kurucu olmamakla birlikte devrin ticaret siciline bildirilmesi işlemleri vardır.
Pay devrinin ticaret siciline işlenmesi kurucu değil, açıklayıcı bir işlemdir. Ticaret Sicil Memuru, yukarıda belirtmiş olduğumuz kanuni unsurların bulunduğunu tespit ettiği takdirde devri ticaret siciline işler. ‘’Nitekim pay defterine kayıt işleminin kurucu değil, sadece açıklayıcı nitelikte olduğundan sicil müdürü tescil işlemi için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür.’’ Memur, tescilinde tereddüt duyduğu durumlar karşısında yorum yapamaz. Ticaret Siciline işlenen pay devri, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanarak ilgililere duyurulur.
Sonuç:
Limited şirketlerde geçerli bir hisse devrinin yapılabilmesi için; yazılı şekil şartının ve noter onayının gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunun ardından ana sözleşmede aksi hüküm bulunmuyorsa genel kurulun onayı gerekmektedir. Bu onay ise sebepli veya sebepsiz olarak yukarıda açıklandığı gibi reddedilebilir. Tüm bu işlemler tamamlandıktan sonra devrin tescili ve pay devrine kaydı gerekir. Ancak pay defterine kayıt eski kanunda zorunlu şekil şartı iken mevcut yürürlükte bulunan ticaret kanunu pay defteri kaydını zorunlu kılmamıştır.
Av. Burcu Solmaz-Av. Furkan Yünlü
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.