Limited şirketlerde genel kurulun en önemli görevlerinden biri şirket organı olan genel kurulun toplanarak şirket adına kararlar almasıdır. Ancak şirketin en önemli organı olan genel kurulun toplanması, hak ve yetkileri de kanun ve ilgili mevzuat ile belirlenmiştir. Bu makalemizde limited şirketlerde genel kurulu toplantıya çağırma esasları incelenecektir.
Limited şirket, Türk Ticaret Kanunun 573. Maddesinin de tanımlandığı gibi bir ticaret unvanı altında bir veya birden fazla gerçek ya da tüzel kişi tarafından kurulan, esas sermayesi belirli olup ortakların esas sermaye paylarının toplamından oluşan şirkettir. Limited şirket tüzel kişiliğe haiz olup bunun neticesinde kendi ortaklarından ayrı bir hukuki varlığa sahiptir. Limited şirket en önemli organı genel kuruldur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md.616’ya göre genel kurulun devredilmez yetkileri bulunmaktadır. Bu sebeple genel kurulun toplantıya çağırılması konusu da en az alınacak kararlar kadar önem arz etmektedir.
Limited şirketlerde genel kurul, ortaklarının katılımıyla oluşan kanunla kendisine tanınmış olan konularda karar alan organdır. Genel kurul, müdür veya müdürler kurulu gibi yıl boyu sürekli görev yapan bir organ olmayıp olağan şartlarda yılda bir defa hesap döneminin sona ermesinden sonra üç ay içinde toplanması gereken bir şirket organıdır. Genel kurulun toplanması noktasında bu toplantıya çağırmaya kanunda müdürler yetkilendirilmiş olup bunun yanı sıra anonim şirketlerin toplantıya çağrı hakkı ile ilgili hükümleri kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. Buna göre, genel kurulu toplantıya çağırmada yetkili olanlar; müdürler, ortaklar, azlık, mahkeme(kayyım) tasfiye halinde tasfiye memurları olarak sayılabilir.
1-MÜDÜRLER TARAFINDAN TOPLANTIYA ÇAĞRILMASI
Kanunda genel kurulu, olağan ve olağanüstü toplantıya çağırmaya kural olarak yetkili kılınan, müdür veya müdürler kuruludur. Müdürler şirket sözleşmesi ile veya genel kurul kararıyla belirlenir. Kanuna göre süresi dolmuş olan müdür veya müdürler kurulu genel kurulu toplantıya çağırabilir. Bu kapsamda genel kurulu çağrı yetkisi limited şirketlerde müdür veya müdürler kuruluna anonim şirketlerde ise yönetim kuruluna verilmiştir. Müdürler ise maddi ve hukuki şartlar oluşmuş iken gerekli daveti yapmazlarsa bu durumda sorumlulukları doğacaktır.
Anonim şirketler bakımından; ticaret kanunu md.410’a göre “Genel kurul, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. Tasfiye memurları da, görevleri ile ilgili konular için, genel kurulu toplantıya çağırabilirler. “ Bu madde dikkate alındığında; lmited şirketlerde müdürlerin veya müdürler kurulunun yetki süresi doldu ise; yine toplantıya çağrı yapabilmeleri mümkün görünmektedir.
Her iki şirket tipinde de çağrılı veya çağrısız olarak davet yapılabilmektedir.
Müdürlere verilen bu çağrı yetkisinin 3. Kişilere ise devri mümkün değildir.
Uygulamadaki en sık rastlanan konular ise şöyledir: Şirket tek müdür tarafından yönetiliyorsa, genel kurul bizzat kendisi çağırmalıdır. Diğer sorun ise birden fazla müdür varsa ne olacağı sorusudur. Birden fazla müdür olduğunda müdürler kurulu başkanı toplantıda çağrı yapar. Ancak iki müdür var oyları eşit ve ortada başkan yoksa ne olacaktır? Bu durumda ticaret odası yapılan çağrıyı geçerli kabul etmemekte ve genel kurulda alınan kararı onaylamamaktadır. Mahkemeden yetki istenmek mecburiyeti doğacaktır.
2- GENEL KURULUN MAHKEME VEYA KAYYIM TARAFINDAN TOPLANTIYA ÇAĞRILMASI
Şirketin mevcut hukuki durumuna göre; şirketi müdür yerine kayyım da yönetiyor olabilir. Bu durumda müdür ve müdürler kurulu bakımından uygulanan kurallar kayyımlar için de geçerli olacaktır. Ancak; müdürlerin yerine kayyım atanması konusu da atanan kayyımın türüne göre farklılık oluşmaktadır. Yani herhangi bir kayyım atanması durumunda müdürlerin genel kurulu toplantıya çağırma yetkisin olup olmadığını atanan kayyımın türü belirleyecektir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 22.12.2014 tarihli E.2014/12983. K.2014/20169 numaralı kararında;
Genel kurul toplanması için ortaklığa (temsil) kayyım atanmış ve toplantı gününü belirlemiştir. Ancak ilan edilen toplantıdan önce ortaklığın yönetim organı olan müdürlerin usulüne uygun çağrı yapmasıyla genel kurul toplanmıştır. Yargıtay bu olayda atanan kayyımın “yönetim kayyımı” olmadığını ve bundan kaynaklı da müdürlerin usulüne uygun çağrı ile topladıkları genel kurulun toplantı yapması ve karar almasının hukuka aykırı olmadığına karar verilmiştir.
Bu kapsamda; Yargıtay asıl amacın toplantıya davet olduğunu ve atanan kayyımın yönetim kayyımı olmadığına kanaat getirmiştir. Diğer bir ifade ile eğer atanan kayyım yönetim için atanmış olsa idi ve müdürler kurulu daha evvel çağrı yapsalar idi, bu sefer de Yargıtay yetki aşımı sebepli kararı uygun bulmayabilirdi. Özetle, temsil yetkisi olan kayyum var iken müdürlerin çağrı yetkileri devam etmekte, yönetim kayyumu görevde iken yetkisi ortadan kalmaktadır
3-ORTAKLAR TARAFINDA TOPLANTIYA ÇAĞRILMASI
Türk Ticaret Kanunu md.410’a göre; müdürlerin devamlı olarak toplanamaması gibi bir durum söz konusu olduğunda; mahkemenin izni ile ortaklardan bir de genel kurulu toplantıya çağırabilir. Kıyasen uygulanan bu kanun maddesinin uygulama bulabilmesi Prof. Dr. Oruç Hami Şener’ e göre birden fazla müdürün varlığı halinde söz konusu olur. “Çünkü müdürlerin devamlı olarak toplanamaması veya toplantı yeter sayısının oluşmasına imkan bulunmaması, ortalıkta birden fazla müdürün bulunmasını gerektirir.” Şeklinde ifade etmiştir. Ortaklardan herhangi birisinin mahkemeden aldığı izin veya ret kararı kesin olup kararın istinafa ve temyize taşınması söz konusu olamaz. Kararların kesinliğine dair Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 15.12.2014 tarihli E.2014/12405, K.2014/19708 numaralı kararından ifade ettiği bölüm:
Davacı taraf genel kurulu toplantıya çağırmaya izin ve tedbir istemiyle bu davayı açmış olup mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. 6102 Sayılı TTK’nın 410/2. maddesi gereğince ortağın genel kurulu toplantıya çağrı izni talebi üzerine verilen karar kesin bulunduğundan ve tedbir istemine ilişkin karar bakımından da 21.02.2014 gün ve 2013/1 E- 2014/1 K. sayılı içtihadı birleştirme kararına göre bu tür kararların temyizi mümkün olmadığından davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
4-TASFİYE MEMURLARI TARAFINDAN TOPLANTIYA ÇAĞRILMASI
Tasfiye halinde olan bir limited şirkette memurlar kendi görevleriyle alakalı genel kurulu toplantıya çağırabilirler. Kanun koyucu tasfiye memurlarının bu yetkisini görev alanlarıyla sınırlandırmıştır.
5-AZLIK TARAFINDAN TOPLANTIYA ÇAĞRILMASI
Şirket sermayesinin en az %10’ unu oluşturan ortaklar geciktirici sebepleri ve gündemi yazılı olarak belirtmek koşuluyla müdürden veya müdürler kurulundan genel kurulun toplantıya çağrılmasını isteyebilir.
Ticaret Kanunu Madde 411 – (1) Sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Esas sözleşmeyle, çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabilir.
Azlık tarafından yapılan çağrı talebi, şirket müdür veya müdürler kurulu tarafından kabul edilirse, genel kurul en az 45 gün içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılır. Soner Altaş’a göre; esas sermayeye madde eklenerek sermayenin en az %5’ine sahip ortaklar bakımından da genel kurulu toplantıya çağırma hakkı tanınabilir.
Eğer müdürler, usulüne uygun gelen başvurulara göre toplantı yapmazsa ya da 7 gün içinde olumsuz cevap verirse ne olur sorusu ortaya çıkar. Bu durumda genel kurulun toplantıya çağrılması azınlık ortaklarca mahkemeye başvurma yoluyla yapılır. Yani azınlık, mahkemeye başvurmak zorunda kalır.
Madde 412-Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir.
Ancak; Oruç Hami Şener’e göre bu durum azınlık ile müdürler arasında ihtilaf yaratacağından mahkemeden kayyum istenmesi şeklinde düzenleme yapılması daha doğru olacağını belirtmiştir. Bu haller dışında ise azınlığın doğrudan çağrı yetkisi bulunmamaktadır.
YARGITAY 11. HD, 9.3.2017, E.2016/2371, K.2017/1397
“…6102 sayılı TTK’nın limited şirketlerde genel kurulun toplanmasında çağrı usulünü düzenleyen 617/(3). maddesinde, toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin, Bakanlık temsilcisine ilişkin olanlar hariç, kıyas yoluyla uygulanacağı düzenlenmiş olup, bu şekilde atıf yapılan TTK 411. maddede sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahiplerinin, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilecekleri, esas sözleşmeyle, çağrı hakkının daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabileceği, yönetim kurulu çağrıyı kabul ettiği takdirde, genel kurulun en geç kırkbeş gün içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılacağı, aksi hâlde çağrının istem sahiplerince yapılacağı düzenlenmiş olup, TTK 412. maddesinde ise pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemlerinin yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinin karar verebileceği düzenlemiştir.
Somut uyuşmazlıkta, şirketteki diğer ortaklar, yine şirkette hissedar olan davalı … vekili Av. … tarafından 05.05.2014 tarihinde noter kanalı ile 12.05.2014 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına davet edilmiş olup, bu davet üzerine şirketin olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmıştır.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri çerçevesinde davalılardan …’nin ister bizzat ister vekili vasıtasıyla yasada belirtilen prosedürü yerine getirmeden şirket hissedarlarını doğrudan olağanüstü genel kurulu toplantısına davet hakkının bulunmadığı, bu çağrı üzerine gerçekleştirilen genel kurulda alınan kararların butlan ile malül olduğu hususu gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir…”
Azlığın müdür veya müdürler kuruluna genel kurul toplantısına ilişkin yapmış olduğu talep sonuçsuz kalırsa talepte bulunan ortaklar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine başvurarak mahkemeden bu yönde bir karar çıkmasını talep edebilir. Mahkeme azlık için gerekli çoğunluğu oluşturup oluşturmadıklarını, daha önceden müdürlere usulüne uygun gerekçeli bir başvurunun varlığını araştırıp azlığın talebine karar verir. Verilen bu karar kesin niteliğinde olup karara karşı kanun yoluna başvurulamaz.
SONUÇ : Limited şirketlerde genel kurulun toplantıya çağrılabilmesi için yukarıda belirtilen kişilerce ve ilgili usule göre başvuru yapılması gereklidir, aksi halde yapılan çağrı geçersiz kabul edilmekte ve alınan/alınacak kararlar da geçersizlik sonucunu doğurabilmektedir.
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.