Bir para alacağının ödenmesini yasal yollardan sağlamak için alacaklı ya icra dairesine ya da mahkemeye başvurmalıdır. İcra dairesine başvuran alacaklı bir icra takibi başlatarak borçludan borcunu ödemesini isteyebilir. Alacaklının mahkemeye başvurarak bir dava açıp alacağının ödenmesini isteme hakkı da bulunmaktadır. Fakat icra takibi ya da dava sürecinin sonuçlanmasından önceki aşamada, borçlunun malvarlığındaki değişimler sebebiyle alacağın tahsil edilememesi riski her zaman mevcuttur. İcra takibi ya da dava başarıyla sonuçlandırılsa bile alacaklının alacağına kavuşamama ihtimali vardır. Böylesi riskleri bertaraf ederek para borçlarının ödenmesinin garanti altına alınmasına yarayan yollardan biri de mahkemeden ihtiyati haciz kararı talep edilmesidir. Mahkeme bu talep üzerine alacaklının borçludaki para alacağını korumak için borçlunun mallarına geçici olarak el koymaktadır. İhtiyati haciz kararı adı verilen bu hukuksal korumanın hangi hallerde ve sürede, nereden, nasıl talep edileceği ve ihtiyati haciz kararı alınmasının etkilerini bu bültende ayrıntılarıyla ele aldık.
Anahtar Kelimeler: ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, para borcu, tahsilat, alacağın tahsili, borcun ödenmesi, satış, icra, icra takibi, ihtiyati hacze itiraz, İcra ve İflas Kanunu, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesi.
1) İhtiyati Haciz Kararı Neden Talep Edilmelidir?
Para borçlarının ödenmesini garanti altına almak için hukukumuzda çeşitli yöntemler vardır. Borcun rehinle(ipotekle), kefille, teminat mektubuyla güvence altına alınması bunlar arasında sayılabilir. İhtiyati haciz kararı alınması da bu yöntemler arasındadır. Para borcunun ödenmesini garanti altına almak için, borçlunun mallarına mahkemece geçici olarak el konulmasına ihtiyati haciz kararı adı verilmektedir.
İhtiyati haciz kararı, henüz dava ya da icra takibi sonuçlanmadan önceki aşamada, borçlunun mallarına el konularak ilerde yapılacak icra takibinin sonuçsuz kalmasını önlemektedir. Bu sayede dava kazanıldığı takdirde borçlunun malları üzerine zaten haciz konulmuş olduğundan doğrudan bu mallar paraya çevrilerek alacaklının alacağına kavuşması imkânı doğacaktır. Aynı şekilde borçlunun malları üzerine ihtiyati haciz konulması halinde, borçlu bu malları başkalarına devretmek suretiyle mal kaçırma gibi eylemlerde bulunamayacaktır.
2) İhtiyati Haciz Ne Zaman Talep Edilebilir?
İhtiyati haciz aşağıdaki aşamalarda mahkemeden talep edilebilir;
- Dava açılmadan önce,
- Borç hakkında icra takibi başlatılmadan önce,
- Dava açıldıktan sonra,
- İcra takibi başlatıldıktan sonra,
İhtiyati haciz henüz dava açılmadan veya icra takibi başlatılmadan önce mahkemeden talep edilmişse, ihtiyati hacze mahkemece karar verildikten sonra mutlaka süresinde dava açılması veya icra takibi başlatılması gerekir. Aksi takdirde verilen ihtiyati haciz kararı hükümsüz kalır.
Aşağıda bu konunun detaylarına yer verilmiştir.
3) İhtiyati Haciz Hangi Mahkemeden Talep Edilmelidir?
İhtiyati haciz henüz dava açılmadan önce talep edilecekse, ihtiyati haciz görevli ve yetkili mahkemeden talep edilmelidir. Dava açıldıktan sonra ihtiyati haciz talep edilecekse, talep mutlaka davanın görülmekte olduğu mahkemeden talep edilir.
4) İhtiyati Haciz Kararı Verilmesi İçin Gerekli Şartlar
Mahkemenin talep üzerine ihtiyati haciz kararı verebilmesi için bazı şartların varlığı gereklidir. Bunlar;
İhtiyati haciz para alacakları için verilebilir. Alacaklının alacağının mutlaka bir para alacağı olması gerekir. Para dışında konusu taşınır/taşınmaz mallarla ilgili alacaklar için ihtiyati haciz istenemez.
İhtiyati haciz talebinde bulunulan alacağın rehin(ipotek vb) ile teminat altına alınmamış olması gerekir. Çünkü bu takdirde ihtiyati haciz kararı alınmasının bir anlamı da yoktur. Alacaklı alacağına rehin olarak aldığı malı sattırıp paraya çevirerek alacağına öncelikli olarak kavuşma hakkına zaten sahiptir. Fakat sadece kefille teminat altına alınmış olan alacaklar için de ihtiyati haciz istenebilir.
İhtiyati haciz talep edilen alacağın muaccel olması yani vadesinin gelmesi gereklidir. Vadesi gelmiş ve gerekiyorsa ödeme ihtarı yapılmış olan alacaklar hakkında ihtiyati haciz talep edilebilir. Henüz muaccel olmamış alacaklar için ihtiyati haciz talep edilmesi de bazı şartların varlığı halinde mümkündür. Henüz ödeme zamanı gelmemiş bir alacak için ihtiyati haciz talep ediliyorsa aşağıdaki hususların mahkemeye sunulması ve yaklaşık olarak da olsa ispat edilmesi gerekmektedir;
- Borçlunun belli bir yerleşim yerinin olmaması,
- Borçlunun borcu ödemekten kurtulmak amacıyla mallarını gizleme hazırlığı içinde olması veya mallarını kaçırmaya hazırlanması,
- Borçlunun kaçması,
- Borçlunun, alacaklının hakkını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması
- Belirtilmelidir ki ödeme zamanı gelmiş bir alacakla ilgili olarak mahkemeden ihtiyati haciz isteniyorsa, borçlunun mutlaka da burada sayılan biçimde davrandığını ispat etmek gerekmez. Borçlunun zamanında borcunu ödememiş olması ihtiyati haciz kararı almak için yeterli bir sebeptir. Ancak henüz vadesi gelmemiş alacak hakkının garanti altına alınması için ihtiyati haciz talep edilecekse borçlunun kaçma, mal kaçırma, hileli işlemlerde bulunma gibi davranışlarının olması aranır.
- İhtiyati haciz kararı verilmesi için mahkeme, alacaklıdan teminat yatırmasını ister. Bu teminat borçlunun ihtiyati hacizle mallarına el konulması yüzünden uğraması muhtemel zararlar için alacaklıdan alınmaktadır. Teminat yatırılmadığı takdirde mahkeme ihtiyati hacze karara veremez. Ancak alacaklının teminat yatırmasına gerek olmayan bazı haller de vardır. Eğer alacak bir mahkeme kararı ile tespit edilmişse yani ilama dayanıyorsa alacaklının teminat yatırmasına gerek yoktur. Fakat ilama değil de Kanun’da ilam niteliğinde olduğu belirtilen belgelere dayanıyorsa alacaklının teminat yatırıp yatırmayacağına mahkeme karar verir.
- İhtiyati haciz talep edilirken, ihtiyati haciz sebeplerinin varlığı ve buna ilişkin delillerin mahkemeye sunulması gerekir. Mahkeme tam bir ispat aramayacaksa da alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin yaklaşık olarak ispat edilmesi beklenir. Bu yüzden alacak hakkı ve ihtiyati haczi gerektiren diğer sebeplerle ilgili eldeki belge, senet ve diğer yazılı delil başlangıcı belgelerin taleple birlikte mahkemeye sunulması gerekir. Senetle ispatı zorunlu olan alacak sınırını aşan para alacaklarıyla ilgili ihtiyati haciz istenecekse, bu takdirde alacağın senet, belge veya sözleşme gibi en azından yazılı delil başlangıcı türünden bir delille ispat edilmesi yararlı olacaktır.
5) İhtiyati Haciz Kararının Uygulanması
Mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz kararı kendiliğinden uygulanmaz. Alacaklının mahkeme kararının uygulanması için harekete geçmesi gerekir. Alacaklı ihtiyati haciz kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 gün içinde icra dairesine başvurarak uygulanmasını istemelidir. Alacaklı 10 günlük süreyi geçirdiği takdirde, verilen ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar. 10 gün içinde uygulanması talep edilen karar üzerine icra dairesi, kararda belirtilen borçlunun malları üzerine haciz işlemi uygular.
İhtiyati haczin icar dairesince borçlunun mallarıyla alacaklı için iş bitmemektedir. Alacaklı henüz dava açmadan veya icra takibi yapmadan önce ihtiyati haciz talep etmişse, borçlu mallarına ihtiyati haciz konulduktan itibaren 7 gün içinde alacağı tahsil etmek için ya bir alacak davası açmalı ya da icra veya iflas takibi başlatmalıdır.
6) İhtiyati Haczin Etkisi Ve Kesinleşmesi
İhtiyati haciz kararı alan alacaklı, borçlunun malları üzerine geçici nitelikte bir haciz koydurmaktadır. Bu haciz ile alacaklı normal icra takibinde olduğu şekilde borçlunun mallarını satılarak paraya çevrilmesini isteyemez. Alacaklının borçlu mallarının satılmasını isteyebilmesi için ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesi gerekmektedir.
Alacaklı ihtiyati haciz kararı aldırmasından sonra süresinde icra takibi başlatır ve borçlu da bu ödeme emrine itiraz etmezse, ihtiyati haciz kesin hacze dönüşür. Bu durumda alacaklı borçlunun mallarının satılmasını isteyebilir. Aynı şekilde borçlu ödeme emrine itiraz etse dahi bu itirazı kaldırılır veya iptal edilirse de ihtiyati haciz kesin hacze dönüşür.
İhtiyati haciz kararından sonra iflas takibi yapılmışsa, iflas davası kabul edildiğinde ihtiyati haciz son bulur ve mallar doğrudan iflas masasına girer.
İhtiyati haciz kararından sonra alacaklı bir alacak davası açmışsa, bu davanın kabulü halinde, ihtiyati haciz dava boyunca devam eder. Dava sonuçlandıktan sonra kabul kararının alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde ilamlı icra takibi başlatmak gerekmektedir.
İhtiyati haciz kararı alan alacaklı, alacağını öncelikle tahsil etme hakkı elde etmez. Yani rehin hakkında olduğu gibi bir durum söz konusu değildir. Ancak, ihtiyati haciz kararı aldırmış olan alacaklı, borçlunun malları başka bir borcundan dolayı bir alacaklı tarafından haczettirilmişse, bu hacze kendiliğinden ve geçici olarak dahil olur.
7) İhtiyati Haciz Kararına İtiraz
İhtiyati haciz kararına karşı borçlu temyiz yoluna başvuramaz. Fakat, ihtiyati haciz kararı kendisi mahkemece dinlenmeden verilmişse, borçlunun bu karara itiraz etmesi mümkündür. Borçlu ihtiyati haciz kararına kararı veren mahkemede itiraz edebilir. İtirazın, 7 günlük sürede yapılması gerekir. 7 günlük süre, borçlunun ihtiyati haciz kararının uygulandığı zaman hazır bulunması halinde bugünden; borçlunun yokluğunda uygulanmış olan ihtiyati haciz kararında ise borçluya haciz tutanağının tebliğ edildiği günden itibaren hesaplanmaktadır.
İhtiyati hacze itiraz üzerine verilen karara karşı ise, borçlu temyiz yoluna başvurabilir.
Borçlu haricinde üçüncü kişiler de ihtiyati haciz kararına itiraz edebilir. Üçüncü kişiler de 7 günlük süre içinde ihtiyati hacze itiraz edebilirler. Fakat burada 7 günlük süre, üçüncü kişilerin haczi öğrendiği tarihten başlar.
İhtiyati haciz kararına itirazın belli sebeplerle yapılması gerekmektedir. Belirtilen sebeplerden farklı bir sebeple ihtiyati hacze itiraz edilmesi mümkün değildir. Borçlu ihtiyati hacze itiraz sebebi olarak teminata, ihtiyati haczin sebeplerine veya mahkemenin yetkisine itiraz edebilir. Üçüncü kişiler ise sadece ihtiyati haciz sebeplerine ve teminata itiraz edebilirler.
Alacaklının ise, ihtiyati haciz kararının reddi kararına karşı temyiz yoluna başvurma hakkı vardır.
“Bölge Adliye Mahkemesince, icra takibinden evvel davalı borçlu aleyhine Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…sayılı ilamıyla ihtiyati haciz kararı verildiği ve borçlu davalının ihtiyati hacizde yetkiye itiraz etmediğinden Antalya İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunun öne sürüldüğü, 08/02/2016 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararı üzerine davacı alacaklının 10/02/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal yedi günlük süresi içerisinde davalı borçlunun yetkiye ve borca itiraz etmiş olması karşısında ihtiyati haciz kararının kesinleştiği ve kararı veren mahkemenin bağlı olduğu Antalya İcra Müdürlüğünün yetkili hale geldiğinden bahsedilemeyeceği, icra takibinde tüm borçluların adreslerinin Manavgat olduğu ve kredi sözleşmesinde düzenlenen yetki şartına göre İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığı bunun dışında genel mahkemelerin yetkilerinin bertaraf edilmediği dikkate alındığında HMK’nın 10. maddesine göre davalının ikametgahının bulunduğu Manavgat icra daireleri takipte yetkili olup, davalının yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve Yargıtayca bu karar onanmıştır.”[1]
8) Haksız İhtiyati Haciz Nedeniyle Borçlunun Tazminat İstemi
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 259. maddesinin 1. fıkrasında; ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir.
Haksız ihtiyati hacizden dolayı alacaklının maddi tazminat ile sorumlu tutulabilmesi için;
- borçlunun malları için ihtiyati haciz kararı alınmış ve bu karar yerine getirilmiş(uygulanmış) olmalı,
- ihtiyati haciz koydurmuş olan alacaklı haksız çıkmış olmalı,
- borçlu (veya üçüncü kişi) malları üzerine ihtiyati haciz konulmuş olmasından bir zarar görmüş olmalı,
- zarar ile haksız ihtiyati haciz arasında uygun illiyet bağı(neden-sonuç bağlantısı) bulunmalıdır.
İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Haksız ihtiyati haciz nedeniyle tazminat konusunda bir Yargıtay kararında şu ibarelere yer verilmiştir;
“Dava, haksız ihtiyati haciz nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taraf, haksız ihtiyati haciz nedeni ile muhafaza altına alınan menkullerinin kullanılamaz hale geldiğini, yeniden eşya almak zorunda kalarak nakliye ve hamaliye masrafı yapmak zorunda kaldığını, hacizden 2 ay önce yeni halde satın aldığı aracının yediemin deposunda bulunduğu süre içinde yıprandığını, bu sürede taksi ile seyahat etmek zorunda olduğunu, yediemin deposuna ücret ödemek zorunda kaldığını, gayrimenkulleri üzerindeki tasarruf yetkisinin kalkması nedeni ile doğması muhtemel yatırım ve kazançlardan mahrum kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000 TL maddi tazminat ile haczin kötüniyetli olduğunu belirterek, ticari itibarının zedelenmesi nedeni ile 15.000 TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, takipte kötüniyetli olmadığını, itirazın iptali davasında düzenlenen bilirkişi raporları ile davacıdan alacaklı olduğunun tespit edildiğini; ancak taraflar arasındaki borç ilişkisinin kaynağı olan kapalı faturanın ticari defterlerde usulüne uygun şekilde kayıtlı olmadığından dolayı davanın reddine karar verilmiş olduğunu, haciz işlemlerinin davacının hayatına olumsuz etkisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı yanın sadece haczedilen vasıtanın otopark bedeliyle ilgili ibraz ettiği ve faturada belirtilen bedele göre taleple bağlı kalınarak 3.000 TL maddi tazminat isteminin kabulüne; davalının kötüniyetli olmadığı gerekçesi ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, iş bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; davacı vekili tarafından maddi tazminat yönünden birden fazla talepte bulunulduğu; ancak her bir talep yönünden miktar belirtilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, öncelikle davacının maddi tazminat talebine ilişkin istemlerinin nelerden ibaret olduğu açıklattırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.”[2]
9) Gemilerin İhtiyati Haczi
Deniz alacaklarının güvence altına alınması için gemiler hakkında da ihtiyati haciz kararı alınabilmektedir. Yargıtay kararına konu olan olayda aşağıdaki değerlendirmelerde bulunulmuştur;
Türk Ticaret Kanunu’nda “Deniz alacaklarının teminat altına alınması için, geminin sadece ihtiyati haczine karar verilebilir. Bu alacaklar için gemi üzerine ihtiyati tedbir konulması veya başka bir surette geminin seferden men edilmesi istenemez. Akdî veya kanuni bir rehin ile teminat altına alınmış deniz alacakları hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır.” Hükmü ile “İhtiyati haczine karar verilen bütün gemiler, bayrağı ve hangi sicile kayıtlı oldukları dikkate alınmaksızın, icra müdürü tarafından seferden men edilerek muhafaza altına alınır.” hükmü yer almaktadır. Şu halde, takibin kesinleşmesinden önce ancak ihtiyati haciz kararı alınması suretiyle haciz kararı verilebilir.
Somut olayda borçlu hakkında hapis hakkının kullanılması suretiyle doğrudan taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, takibin kesinleşmediği, dosya kapsamında alınmış herhangi bir ihtiyati haciz kararı bulunmadan anılan gemi hakkında icra müdürlüğünce kesinleşme öncesi fiilen haciz tutanağı düzenlendiği görülmüştür.
O halde, ilk derece mahkemesince yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda kesinleşme öncesi ihtiyati haciz kararı alınmadan haciz yapılmayacağı gerekçesiyle geminin haczine ilişkin şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.”[3]
SONUÇ
İhtiyati haciz kararı alacak hakkına kavuşmak için açılan davanın veya başlatılan icra takibinin sonucunun garanti altına alınmasına hizmet etmektedir. Borçlunun mallarına geçici olarak el konulması bu sayede mümkün olmaktadır. Fakat ihtiyati hacizden beklenen faydanın elde edilmesi için sürecin iyi takip edilmesi gerekmektedir. Çünkü ihtiyati haciz kararının süresinde uygulanmasının talep edilmemesi, yapılan itiraz karşısında gerekli işlemlerin yapılmaması gibi durumlarda ihtiyati haciz kendiliğinden kalkacaktır. İhtiyati haciz ve alacak davaları ile ilgili hukuki soru ve sorularınız için Solmaz Hukuk ve Danışmanlık ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.
Saygılarımızla.
REFERANSLAR
KURU, Baki, İcra ve İflas Hukuku, Legal Yayınevi, 2016.
PEKCANITEZ, Hakan/ATALAY, Oğuz/SUNGURTEKİN ÖZKAN, Meral/ÖZEKES, Muhammet, İcra ve İflas Hukuku, Yetkin Yayıncılık, 2015.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 2017/4920 E., 2020/3710 K.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2020/2613 E., 2020/4218 K.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2019/5510 E., 2020/5410 K.
[1] Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2020/2613 E., 2020/4218 K.
[2] Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 2017/4920 E., 2020/3710 K.
[3] Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2019/5510 E., 2020/5410 K.