Anlaşmalı Boşanma İle İlgili En Çok Merak Edilen Konular
Boşanma davaları, aile ve özel hayatla ilgili her konu gibi hassasiyet ve özen gerektiren davalardır. Tarafların ve ortak çocukların gelecek yaşamlarına yön verecek kararların verildiği durumlar olduğu için hukuki sürecin iyi yönetilmesi de önemlidir. Tarafların bu süreci psikolojik olarak tükenmeden atlatabilmeleri için menfaatlerinin en üst düzeyde korunması ve boşanma sürecinin en kısa sürede sonuçlandırılması amaçlanmalıdır. Anlaşmalı boşanma davaları da bu amaca hizmet eder.
Anlaşmalı boşanma, tarafların oturarak ve konuşarak kararlaştırılan sonuçları deyim yerindeyse hızlı bir şekilde uygulamalarını sağlayan bir davadır. Bu yazımızda anlaşmalı boşanma ile ilgili en çok merak edilen konu ve sorulara yer vermeye çalıştık.
1. Anlaşmalı boşanmanın anlaşmalı boşanmadan farkı ve avantajı nedir?
Hukukumuzda iki tür boşanma davası vardır; Anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davaları. Çekişmeli boşanma davalarının açılmasının nedeni, tarafların gerek boşanma konusunda gerekse de boşanmayla ilgili diğer konularda uzlaşmaya varamamış olmalarıdır. Örneğin eşlerden sadece biri boşanmak istiyorsa, diğer eş istemiyorsa boşanma davasına itiraz edilecektir. Ya da eşler boşanma ile birlikte nafaka, tazminat veya müşterek çocukların velayeti konularında ihtilaf yaşarlarsa, boşanma yine çekişmeli boşanma davası sonucunda gerçekleşir.
Anlaşmalı boşanma davalarında eşler boşanma konusunda anlaşırlar. Ya birlikte boşanma davası açarlar ya da diğer eş, birinin açtığı boşanma davasını kabul eder. Aynı zamanda eşlerin boşanma yan hakları konusunda da anlaşmaları gerekir.
Anlaşmalı boşanmada tarafların tek duruşmada boşanması çoğu zaman mümkündür. Çekişmeli boşanma davaları ortalama 1-1,5 yıl sürmektedir. Ayrıca, anlaşmalı boşanmada yargılama giderleri ve avukat ücreti de çekişmeli boşanmaya göre daha düşüktür. Bu nedenle anlaşmalı boşanmayı seçmek, zamandan, emekten ve harcanacak maliyetten de önemli ölçüde tasarruf sağlar ve olası stresi en aza indirir.
2. Anlaşmalı boşanma davasının açılacağı yetkili ve yetkili mahkemeler hangileridir?
Boşanma davası yetkili ve yetkili mahkemede açılmalıdır. Boşanma davalarına bakan mahkeme Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemelerinin bulunmadığı durumlarda Asliye Hukuk Mahkemeleri bu davaları Aile Mahkemesi olarak görür.
Anlaşmalı boşanma davası, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önceki son altı aydır eşlerin birlikte yaşadığı yerdeki Aile Mahkemelerinde açılmalıdır.
3. Anlaşmalı Boşanmanın Şartları Nelerdir?
Boşanma bir takım şartlara bağlıdır. Aşağıdaki koşulların tümü karşılanmalıdır.
- Evliliğin en az 1 yıl devam etmesi: Çok kısa süreli evliliklerin bu şekilde kolayca sona ermesini önlemek isteyen kanun koyucu, anlaşmalı boşanmanın en az 1 yıl devam eden evlilikler için geçerli olacağını öngördü. Resmi nikah tarihinden itibaren 1 yıllık süre hesaplanmalıdır. Hakim 1 yıllık sürenin dolmadığını anlayınca daha fazla incelemeden davayı reddedecek. Davanın açıldığı tarihte 1 yıllık süre henüz dolmamış, ancak hükmün konulduğu tarihte sona ermiş ise hakim yine de boşanmaya karar verebilecek.
- Eşlerin birlikte boşanma davası açması veya birinin diğerinin açtığı boşanma davasını kabul etmesi: Eşler, anlaşmalı boşanma protokolü ve birlikte hazırlayacakları ortak dilekçe ile mahkemede boşanma talebinde bulunabilirler. İkinci yol, birinin açtığı davayı diğer tarafın açtığı şartlarla kabul etmektir.
- Tarafların hakim tarafından bizzat dinlenmesi: Anlaşmalı boşanma, tarafların özgür iradelerine dayalı uzlaşma ile gerçekleşebilir. Bu nedenle hakim, tarafları şahsen dinlemeli ve boşanma ve boşanma protokolünde yazılı boşanma şartları üzerinde gerçekten ve özgürce anlaştıklarına ikna olmalıdır. Hakimin tarafları dinlemeden anlaşmalı boşanmaya karar vermesi mümkün değildir. Bu nedenle tarafların avukatlarının beyanları tek başına yeterli olmayacak, eşler boşanma iradelerini bizzat hakim önünde açıklamak zorunda kalacaklardır.
- Tarafların boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu üzerinde anlaşmaya vardıkları boşanma protokolünün hakim tarafından onaylanması: Eşler, boşanmanın mali sonuçları ve çocuklarının ortak statüsü konusunda da anlaşmalıdır. Taraflar, üzerinde anlaşmaya vardıkları hususları, hazırlayacakları yazılı bir belge ile mahkemeye sunabilecekleri gibi, hâkim huzurunda sözlü olarak da ifade edebilirler. Bu durumda tarafların beyanları tutanaklara geçirilir ve taraflarca imzalanır.
Ancak tarafların anlaşmış olması boşanmanın gerçekleşmesi için yeterli değildir. Eşler tarafından hazırlanan boşanma protokolünün hakim tarafından uygun bulunması gerekir. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini dikkate alarak gerekli gördüğü hallerde protokolde değişiklik yapabilir. Taraflar bu şartları aynı şekilde kabul ederse boşanma gerçekleşir; taraflar bu şartları kabul etmezlerse hakim boşanmaya karar veremez. Hakim tarafından yapılan düzeltmeler eşlerden biri tarafından kabul edilmezse dava çekişmeli boşanma davası olarak devam eder.
4. Anlaşmalı Boşanmada Eşlerden Birinin Kusurlu Olduğu İspat Gerekir mi?
Anlaşmalı boşanma kusura dayalı bir boşanma şekli değildir. Evlilik birliğinin bozulmasında eşlerden hiçbiri kusurlu davranmadığı halde ortak kararları ile evliliklerini sonlandırabilirler. Çekişmeli boşanmalarda olduğu gibi karşı tarafın kusurunu ispatlamak için delil toplamak, tanık dinlemek vb. anlaşmalı boşanmalarda amaç dışıdır. Bu boşanma türünde tarafların boşanma ve boşanmaya bağlı hukuki sonuçlar konusunda müştereken anlaşması ve hakimin bu anlaşmayı onaylaması gerekli ve yeterlidir.
5. Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Neler Yazılmalıdır?
Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesine göre, anlaşmalı boşanma olabilmesi için eşlerin iki konuda anlaşmış olması gerekir. Bunlar boşanmanın mali sonuçları ve ortak çocukların durumu. Boşanmanın mali sonuçları, eşlerin birbirlerinden isteyebilecekleri maddi tazminat ve manevi tazminat, nafaka ve nafaka ile ilgilidir. Tedbir nafakası ve mal paylaşımına ilişkin hususların protokole eklenmesi zorunlu değildir. Ancak bu konularda net kararların verilmesi, tarafların boşanma davasından sonra bu konularla tekrar tekrar uğraşmaktan kaçınmasını sağlayacaktır.
Boşanma protokolünde yer alması gereken ikinci unsur ise çocukların velayetini alacak olan taraf, velayeti alamayan eşin çocuğu ile kişisel ilişki kurulması ve çocuğa ödenecek nafakadır. Hâkim, çocuklarla ilgili bu konularda ve mali konularda tarafların özgür iradeleriyle anlaştıkları sonucuna varmalıdır. Taraflar bu konularda ortak karar verememişlerse anlaşmalı olarak boşanmaları mümkün değildir.
Tarafların gerekli gördükleri diğer detayların boşanma protokolüne yazılmasına engel yoktur. Yargıtay’a göre , “Anlaşmalı boşanmaya karar verilirken, protokol hükümlerinin yanı sıra protokolün (sözleşmenin) onaylanmasına ilişkin hükmün de hüküm fıkrasına yazılması gerekir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Kararı, Esas No. 2009/17648, Karar No. 2010/19842 tarih ve 29.11.2010). Bu nedenle boşanma protokolünün hazırlanmasında tarafların her konudaki hak ve yükümlülüklerinin icra aşamasında tereddüt yaratmayacak şekilde açık ve net bir şekilde düzenlenmesi her iki tarafın da çıkarına olacaktır.
6. Anlaşmalı Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Anlaşmalı boşanma protokolünde eşler kendi belirleyecekleri kurallara göre mal paylaşımı yapabilirler. Yargıtay, anlaşmalı boşanma için eşlerin mal paylaşımına karar vermesini zorunlu görmemektedir. Ancak mal paylaşımı konusu protokolde açıklığa kavuşturulmamışsa veya protokolde yazılı beyanlar anlaşılmaz ve muğlak ise ileride başka davaların açılması gerekebilir. Tarafların mallarının münferit envanterinin çıkarılması ve mal paylaşımı konusunun tereddüte mahal vermeyecek şekilde protokolde netleştirilmesi gerekir.
Uygulamada en sık karşılaşılan sorunlardan biri de mal paylaşımına ilişkin boşanma protokolünde kullanılan ifadelerin net olmaması nedeniyle taraflar arasında sonradan ortaya çıkan uyuşmazlıklardır. Örneğin, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, “ eşlerin karşılıklı boşanmaları nedeniyle, nafaka, maddi ve manevi tazminat, dava masrafları ve avukatlık ücreti ve istemedikleri her türlü mal ve diğer alacaklar; Sözleşmedeki “mallar” üzerindeki haklarından feragat, taşınır ve taşınmaz mallara ilişkin talepleri ve “artan değer payı ve vadesi gelen katılma” taleplerini de kapsıyordu.ikincil nitelik taşımayan eşler arası mal paylaşımından doğar. Bu nedenle tarafların anlaşma protokolünü hazırlarken Yargıtay’ın uygulamalarını bilen profesyonellerden hukuki yardım almaları çok önemlidir.
7. Anlaşmalı Boşanmada Boşanma Ne Zaman Kesinleşmiş Sayılır?
Anlaşmalı boşanma davalarında mahkemeye sunulan boşanma protokolü hakim tarafından onaylanıp dava karara bağlandığında tarafların boşandığına inanırlar. Ancak anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için mahkemenin verdiği hükmün tebliğ edilmesi gerekir. Karar tebliğ edildikten sonra eşler anlaşmalı boşanma kararından memnun kalırlarsa, bu karara karşı temyiz süresi içinde (2 hafta) üst mahkemede temyize gitmeyerek kararı kesinleştirebileceklerdir. Yine temyizden vazgeçilerek kararın kesinleştirilmesi mümkündür.
Yargıtay, kararın makul bir süre içinde tebliğ edilmemesini ve ardından yeniden diriltilmesini iyiniyete aykırı bulmaktadır. Aşağıdaki gibi; “Aradan geçen uzun süreye rağmen kararın davacı tarafından usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olması, Türk Medeni Kanunu’nun 2. Bu süre zarfında birlikte yaşayabilmek için tarafların 12.09.2003 doğumlu ortak çocukları olması tarafların boşanma iradelerinden vazgeçtiklerini kabul etmelerini gerektirmektedir. Bu bakımdan, hükmün oluşmasında tarafların kararın oluşmasından sonra uzun bir süre birlikte yaşamaya devam etmeleri etkili olmaktadır. Bu duruma göre boşanma vasiyetlerinin samimi olmadığı, tarafların boşanmasına ilişkin hükmün usule ve hukuka aykırı olduğu anlaşılmaktadır.Bu nedenle taraflar boşanma kararının kesinleşmesi için kararın en kısa sürede tebligata getirilmesini sağlamalıdır.
8. Anlaşmalı Boşanmada Taraflardan Biri Karara İtiraz Ederse Ne Olur?
Eşlerden birinin temyize gitmesi boşanma kararının kesinleşmesini engeller. Taraflardan biri kararı üst mahkemeye götürürse, eşlerin protokolde vardıkları uzlaşmayı bozduğu açıktır. Bu durumda anlaşmalı boşanma artık mümkün değildir. Dava çekişmeli boşanma davasına dönüşüyor.
“ Türk Medeni Kanunu’nun 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmanın hukuki sebebine dayanılarak açılan davanın yargılaması sonunda Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği karar davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar anlaşmalı boşanmada kararın kesinleşmesine kadar iradelerinden vazgeçebilecekleri ve davanın çekişmeli boşanma olarak değerlendirilmesi gerektiği için ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir. temyiz başvurusunda bulunun ve dosyayı Asliye Hukuk Mahkemesine gönderin.”
Taraflar Türk Medeni Kanunu’nun 166/3 maddesi uyarınca boşandı, cezayı davalı erkek temyiz etti. Başka bir ifadeyle, anlaşmalı boşanma kararı kesinleşinceye kadar, hem boşanmanın mali sonuçlarına hem de çocukların durumuna ilişkin üzerinde anlaşmaya varılan kuralları kapsayan irade beyanından eşlerin caymalarını engelleyecek bir yasal hüküm bulunmamaktadır . Bu durumda anlaşmalı boşanma, çekişmeli boşanma olarak kabul edilmelidir.”
9. Anlaşmalı Boşanma Kararı Ne Zaman Uygulanabilir?
Taraflar boşanma protokolünde kararlaştırılan yükümlülüklerini kendi rızaları ile yerine getirmezlerse boşanma beyannamesi icraya konulmalıdır. Ancak aile hukukuna ilişkin mahkeme kararları kesinleşmeden icra edilemez. Tazminatın ödenmesi, anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan çocuğun teslimi gibi hususlar ilamlı icra takibi ile halledilir. Nafaka ile ilgili kararların infazını talep etmek için kararların kesinleşmesini beklemeye gerek yoktur; mahkemenin karar vermesi yeterlidir
10. Daha Önce Açılmış Bir Boşanma Davasından Vazgeçildiyse Tekrar Dava Açılabilir mi?
Karar kesinleşinceye kadar anlaşmalı boşanma davasından vazgeçilebilir. Bu feragatten sonra hem anlaşmalı boşanmadan önceki olaylardan dolayı hem de bu davadan sonraki olaylardan dolayı yeniden boşanma davası açılabilir. Yargıtay, anlaşmalı boşanmadan feragat etmeyi bir tür af saymamaktadır.
“ Feragat münhasıran Türk Medeni Kanunu’nun 166/3 maddesine dayanılarak açılmışsa, anlaşmalı boşanma davasından vazgeçilmesi dava tarihinden önceki olayların affını sağlamaz. Bu durumda taraflardan biri, anlaşmalı boşanma davasının açıldığı tarihten önceki ve feragatle sonuçlanan olaylara ilişkin herhangi bir nedenle boşanma davası açabilir. Açılan davada , kusurun tespitinde anlaşmalı boşanma davasının açıldığı tarihten önceki olayların da dikkate alınması gerekir. ”
2. Hukuk Dairesi, Esas No: 2020/4971, Karar No: 2020/5355.
Taraflar Türk Medeni Kanunu’nun 166/3 maddesi uyarınca boşanırken, ceza davalı erkek tarafından temyiz edildi. Başka bir ifadeyle, anlaşmalı boşanma kararı kesinleşinceye kadar, hem boşanmanın mali sonuçlarına hem de çocukların durumuna ilişkin üzerinde anlaşmaya varılan kuralları kapsayan irade beyanından eşlerin caymalarını engelleyecek bir yasal hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda anlaşmalı boşanma davasının “Çekişmeli Boşanma (TCK md. 166/1-2)” olarak görülmesi gerekir. 04.11.2020.
Hukuk Dairesi, Esas No: 2020/1422, Karar No: 2020/2919.
Feragat münhasıran Türk Medeni Kanunu’nun 166/3 maddesine dayanılarak açılmışsa, anlaşmalı boşanma davasından feragat davanın açıldığı tarihten önceki olayların affını sağlamaz. Bu durumda taraflardan biri, anlaşmalı boşanma davasının açılma tarihinden önceki olaylara ilişkin herhangi bir nedenle boşanma davası açabilir. Açılan davada, kusurun tespitinde anlaşmalı boşanma davasının açıldığı tarihten önceki olayların da dikkate alınması gerekir. 10.06.2020
2. Hukuk Dairesi, Esas No: 2019/8067, Karar No: 2020/186.
Davacı erkek tarafından 14.06.2001 tarihinde açılan boşanma davasında, mahkemece tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verildiği ve gerekçeli kararın, Tebligat Kanunu, No: Aradan geçen uzun süreye rağmen kararın davacı tarafından usulüne uygun tebliğ edilmemiş olması, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olduğunu göstermekle birlikte, tarafların Bu süre zarfında birlikte yaşamaya devam etmeleri halinde, tarafların Eylül ve Efe adında 12.09.2003 doğumlu ortak çocukları olması, tarafların boşanma iradelerinden vazgeçtiklerini kabul etmeyi gerektirmektedir. Bu konuda, hükmün oluşmasında, kararın oluşmasından sonra tarafların uzun bir süre birlikte yaşamaya devam etmeleri etkili olmaktadır. Bu duruma göre boşanma vasiyetlerinin samimi olmadığı, tarafların boşanmasına ilişkin hükmün usule ve hukuka aykırı olduğu anlaşılmaktadır. 15.01.2020.
2. Hukuk Dairesi, Esas No: 2019/7152, Karar No: 2020/578.
Anlaşmalı boşanmanın hukuki sebebine dayanılarak Türk Medeni Kanunu’nun 166/3 maddesi uyarınca açılan davanın yargılaması sonunda Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği karar davalı kadın tarafından temyiz edilmiş ve Anlaşmalı boşanmada, kararın kesinleşmesine kadar taraflar anlaşmalı boşanma iradesinden dönebilecekleri ve davanın çekişmeli boşanma olarak değerlendirilmesi gerektiği için, talebin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının iptaline karar verildi. temyize götürmek ve dosyayı Asliye Hukuk Mahkemesi’ne göndermek. 30.01.2020
SONUÇ VE ÖNERİLER
Anlaşmalı boşanma, tarafların kendi hür iradeleri ile kurdukları bir evliliği sona erdirmelerine olanak sağlayan bir dava türüdür. Taraflar, çekişmeli boşanmada karşılıklı suçlama, ispat davası, çok sayıda duruşmaya katılma gibi yaşayacakları maddi ve manevi yüklerden kurtulmuş; anlaşmalı boşanmada. Ancak uygulamada anlaşmalı boşanma protokolünün doğru ve detaylı bir şekilde hazırlanması halinde bu avantajlardan yararlanılabilmektedir. Aksi takdirde, anlaşmalı boşanma kararı ile birçok konu belirsiz kalacağından, bunların çözülmesi için yeni davaların açılması gerekecektir. Bu da anlaşmalı boşanmadan beklenen hızlı ve kolay boşanma sürecini anlamsız hale getirecektir. Anlaşmalı boşanma sürecinde samimi ve profesyonel destek için ekibimizden yardım alabilirsiniz.
REFERANSLAR
KURU, Baki, 2016, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Legal Yayınevi, Istanbul, p. 95; Article 1-4 of Law on the Establishment, Duties and Judicial Procedures of Family Courts.
KURU, age, s. 95; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi.
SARGIN, Elif, 2020, “Türk Hukukunda Anlaşmalı Boşanmanın Şartları Üzerine Bir İnceleme”, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, p. 359-364 (access: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1040237, access date: 26.01.2020).
SEÇER, Öz, “Anlaşmalı Boşanmada Eşlerin Yaptıkları Anlaşma”, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi vol:7, issue: 2, year: 2016, p. 261.
AKINTÜRK, Turgut/ATEŞ KARAMAN, Derya, 2013, Aile Hukuku, Beta Yayıncılık, Istanbul, p. 271.
AKINTÜRK/ATEŞ KARAMAN, ibid, p. 271.
ÖNCÜ, Özge, “Eşlerin “Anlaşmalı Boşanma” Çerçevesinde Mal Rejiminin Tasfiyesine Yönelik Olarak Yaptıkları Anlaşmalar ve Bu Anlaşmaların Uygulamada Doğurduğu Sonuçlar”, D.E.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Şeref ERTAŞ’a Armağan, C. 19, Special Issue -2017, p. 798.
GÜNEŞLİOĞLU, Filiz, Boşanma ve Boşanmanın Hukuki Sonuçları, Yüksek Lisans Tezi, Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Istanbul, 2009, p.18.
SEÇER, age, s. 268.
YÜCEL, Sevtap, “Yargıtay Kararları Işığında Anlaşmalı Boşanma Davası Sonrasında Nafaka ve Tazminat Talepleri”, Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, vol: 4, issue: 1, January 2018, p. 244.
YÜCEL, age, s. 281.
ÖNCÜ, age, s. 819; 8. Yargıtay Hukuk Dairesi, Esas No: 2010/4983, Karar No: 2011/2095, 12.04.2011.
2. Yargıtay Hukuk Dairesi, Esas No: 2019/8067, Karar No: 2020/186 tarih ve 15.01.2020.
2. Yargıtay Hukuk Dairesi, Esas No: 2019/7152, Karar No: 2020/578 tarih ve 30.01.2020.
2. Yargıtay Hukuk Dairesi, Esas No: 2020/4971, Karar No: 2020/5355 tarih ve 04.11.2020.
PEKCANITEZ, Hakan/ATALAY, Oğuz/SUNGURTEKİN ÖZKAN, Meral/ÖZEKES, Muhammet, 2015, İcra İflas Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara, p. 321.
PEKCANITEZ/ATALAY/SUNGURTEKİN ÖZKAN/ÖZEKES, .ibid, p. 321.
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.